Monday, July 30, 2007

Yulaf Ezmesi....

Calistigim icin hafta arasi kahvaltilik olarak misir gevreklerini tercih ediyorum. Son yaptigim alisverisimde yulaf ezmesi aldim. Musli seklinde olanlari, meyvali olanlari da var ki bence gercekten cok lezzetliler. Tok tuttuklarina da garanti verebilirim. Ben genelde yagsiz sut almak yerine ( zaten burada cogu zaman bulamiyorum) bir diyetisyenin tavsiye ettigi yarim bardak su yarim bardak normal sut formulunu uyguluyorum. Sutun bazi bunyelerde sebep oldugu siskinlik sorununu da hafifletmis oluyor bu yontem.
Bugun merak edip yulaf ezmesi ile neler yapilabilir, faydalari nelerdir arastirmasina giristim...Neler buldum neler:) Internetten derledigim bu bilgileri sizlerle de paylasmak istiyorum. Biraz uzunca olacak ama okudukca ne kadar faydali oldugunu goreceksiniz.
Bu arada yulaf ezmesi ile yapilan guzellik formullerini de ihmal etmedim:)

Sağlık iksiri: Yulaf
Stresle mücadele etmek, her dem genç kalmak, günün yoğun temposunu yorulmadan yaşamak istiyorsanız adresiniz yulaflı yiyecekler olmalı. Sağlıktan güzelliğe pek çok derdin devası olan yulafı, özellikle soğuk kış günlerinde sofranızdan eksik etmeyin.
Çinliler yulafın zindelik verici özelliklerini binlerce yıl önce keşfetmişler. Antik Romalılar onu enerji depolamak için sofralarından eksik etmemişler. Savaşçı Vikingler efsanevi fiziki güçlerini yulaf ezmesi ile hazırlanan 'porridge' adlı kahvaltılık yiyeceğe borçlu olduklarını sık sık dile getirmişler.
'Bitkisel protein' de denilen yulafta bol miktarda protein, lipid, lif, mineral tuzlar, vitaminler ve B grubu vitaminleri bulunuyor.Yulaf, pek çok derdin devası olan bir tahıl. Düzenli olarak tüketildiğinde vücudu tazeleyip adeta yeniden yapılandırıyor. Yüksek dozdaki enerji verici özellikleri nedeniyle sınavlara hazırlanan öğrencilere, bebek bekleyen anne adaylarına, sporculara, soğuk havalarda çok üşüyenlere, sık hastalanan küçük çocuklara, büyümekte olan çocuklara ve nekahat dönemindeki hastalara birebir geliyor. Yulaf, hücrelere enerji taşınmasında, dokulara kan aracılığı ile oksijen transferinde ve zarar gören yaşlı hücrelerin yenilenmesinde son derece etkili bir besin. Ayrıca zehirli kurşun, kadmiyum ve krom gibi ağır metallerle birleşip bu maddelerin vücuttan atılımını sağlıyor. Moskova Devlet Üniversitesi bilim adamları, yulafın çok değerli bir kocakarı ilacı olmaktan öte gerçek bir sağlık iksiri olduğunu belirterek Rusların uzun yıllardan bu yana kurşun zehirlenmelerine karşı yulaf unu kullandıklarını ifade ettiler.
Yulaf piyasada un, ezme, yulaf tanesi, yulaf ekstresi (özü), müsli ve kahvaltı gevreği olarak satılıyor. Un halindeki yulaf ile ekmek, tatlı ve tuzlu hamurişi çeşitleri hazırlayabilirsiniz. Ya da köftelere ilave edebilirsiniz. Kahvaltı gevreği şeklinde ılık süte ilave ederek yiyebilirsiniz. Ezme şeklindeki yulafla değişik muhallebiler hazırlayabilirsiniz. Yulaf unu ile güzellik kremleri hazırlayabilir, yulaf ekstresi ile sağlık banyoları yapabilirsiniz.
Güne iyi başlamak için sütle karıştırılmış yulaflı müsli yiyin. Öğle öğününde besleyici, doyurucu aynı zamanda hafif yulaf köftesi (5 çorba kaşığı un, 5 çorba kaşığı yulaf unu, 1 yumurta ve tuzu karıştırıp kızgın yağa kaşık kaşık ilave ederek kızartın) yiyebilirsiniz. Akşamları rahat bir uyku çekmek ve kadifemsi bir cilde kavuşmak için banyo suyuna yulaf tanesi ilave edin. Yatmadan önce yulaflı çayla sağlık depolayın.

Yulafın kimlik kartı
* Yulaf oldukça kalorili bir tahıl. 100 gramında 390 kalori bulunuyor. Oysa aynı miktar pirincin kalorisi 354, makarnanın ki ise 346. Bol miktarda nişasta içerdiği için değerli bir karbonhidrat kaynağı.
* Yulaf, kasları tazeleyen 'lisina' denilen bir protein ve sinirlerin işlevini düzenleyen yüksek dozda B grubu vitaminleri içeriyor.
* 'İyi' yağlar açısından çok zengin. İçeriğindeki 'oleik asit' denilen yağlar, sinir hücrelerinin düzenli bir şekilde işlemesi için son derece yararlı.
* Yulaf mineral açısından da çok zengin: 100 gramında 53 mg kalsiyum, 405 mg fosfor, 4.5 mg demir ve 268 mg potasyum bulunuyor. Ayrıca değerli bir magnezyum deposu.

Kolesterolünüz yüksek ise
Yulafta bulunan yağ asitleri 'iyi yağlar' olup zindelik veriyor ve kolesterolün yükselmesini önlüyor. İçeriğindeki lifler sayesinde kandaki kolesterolü düşürüyor. Yulafta kolesterole çok benzeyen bitkisel moleküller, kötü kolesterol alımını en aza indirgiyor. Bu nedenle aşırı yağlı beslenme sözkonusu olduğunda yulafın içeriğindeki fitosterol maddesi kandaki aşırı yağlanmayı engelliyor. Yani yulaf bir tür yağ giderici. Eğer kolesterolünüz yüksekse yulafı sofranızdan eksik etmeyin.

Adet dönemi sıkıntılarını gidermek için
Ani kişilik değişimi, aşırı sinirlilik, uykusuzluk, melankoli, aşırı tatlı yeme arzusu... Pek çok kadın adet döneminde hormonal dengesizlikten kaynaklanan bu sorunlardan yakınıyor. Çözüm için kahvaltı ve öğle öğünlerinde yulaflı yemekler yiyin. Yulaf, tiroid bezinin işlevine yardımcı olup, östrojen hormonunun üretimini dengeliyor. Yulafın zengin içeriğinde bulunan magnezyum minerali, alt karın bölgesindeki kas gerilimini en aza indirgeyerek sancıyı azaltıyor. Fosfor, adet öncesi ve sırasında sık karşılaşılan konsantrasyon güçsüzlüğünü ve unutkanlığı önlüyor. Adet sıkıntılarından şikayetçiyseniz adetten 1 hafta önce ve adet boyunca yulaf ağırlıklı beslenin. Günde iki porsiyon yemek ideal.

Nekahat dönemindekiler için
Nekahat dönemindeki hastalar için yulaf çok yararlı bir besin. Vücut bitkin olduğu zaman yulaf, her türlü fiziksel ve beyinsel yorgunluğu giderip zindelik veriyor. Çok enerjik bir besin olduğu halde son derece hafif ve hazmı kolay. Yulaf, vücuda doğru miktarda karbonhidrat, B grubu vitaminleri, demir, fosfor ve kalsiyum sağlayarak kas ve kemikleri güçlendiriyor. Dişleri koruyor ve sinir sisteminin düzenli çalışmasına yardımcı oluyor.

İltihaplı hastalıklara karşı
Her türlü iltihaplı hastalıklara karşı yulaf iyi geliyor. İster sıcak süte ilave ederek için, isterseniz yulaf lapası (1 su bardağı yulaf ununu 2 su bardağı suda eritip koyu muhallebi kıvamına gelinceye kadar kısık ateşte pişirin. Ilınınca bölgeye uygulayıp üzerini ılık havlu ile kapatın) hazırlayıp hastalıklı bölgeye uygulayın. Larenjit ve boğaz ağrısı gibi solunum yolları enfeksiyonlarına, sigaranın yol açtığı boğaz rahatsızlıklarına ve bronşite iyi geliyor. Özellikle küçük çocukların bronşit hastalığında göğüse ve sırt bölgesine uygulanan sıcak yulaf lapası rahat nefes almayı sağlayıp, balgam söktürüyor ve öksürüğü kesiyor. Yulaf, rahatlatıcı etkisi nedeniyle midenin de dostu. Yulaf çayı hazırlamak için 1 tutam yulaf tanesini bir fincan kaynar suya ilave edip 20 dakika bekletin. Süzüp balla tatlandırıp için.

Tiroid bezi rahatsızlıklarına karşı
Guatr hastalığına yol açan tiroidin düzenli işlevi için yulaf ideal bir besin. Tiroid bezi yavaş çalıştığı zaman bitkinlik, soğuğa karşı dayanıksızlık ve çabuk üşüme gibi sorunların ortaya çıkmasına neden oluyor. Tiroid ile birlikte kan dolaşımı da yavaşlıyor. Halsizlik ve başdönmesi gibi sorunlar ortaya çıkıyor. Bu konuda şikâyetleriniz varsa kahvaltıda her gün düzenli olarak yulaflı yiyecekler tüketin.

Ciltteki kızarıklık ve kaşıntılara karşı
Yulaf, cildi yumuşatıcı ve rahatlatıcı etkisi sayesinde ciltteki kızarıklık ve kaşıntıları gideriyor. Yulaf tanesi ilave edilmiş sıcak banyo suyu, bebeklerdeki pişik sorunlarını ve ciltteki dermatit ile iltihaplanmaları gideriyor. Bunun için 1 çay bardağı yulaf tanesi veya yulaf ununu 1 küçük tencere sıcak suya ilave edip karıştırın. Kaynatıp süzün ve sorunlu bölgeye uygulayın. Yulaf, sabunun yol açtığı cilt tahrişlerine ve ani hava değişimlerine maruz kalan cildi de koruyor. Bunun için sorunlu bölgeye yulaf lapası uygulayın.

Diyabet ve karaciğer yorgunluğuna karşı
Sağlık sorunları olanların özel diyetler uygulamaları gerekiyor. Özellikle tiroid bozukluğu ve kanda aşırı yağ birikmesi nedeniyle ortaya çıkan karaciğer yorgunluğu sözkonusu olduğunda diyet, yulaf ağırlıklı olmalı. Yulaf, şeker diyetinde de mutlaka yer alması gereken bir tahıl. Çünkü sodyum ve şeker açısından fakir. Pektin ve emicelluloz (bu madde vücuda giren şekeri yakalayarak konsantrasyonunu azaltıyor) sayesinde kan şekerini düşürüyor.

Soğuktan çatlayan eller için
Dış etkenlere birebir maruz kalan cilt ve ellere kış aylarında ekstra bakım uygulamakta yarar var. Soğuktan çatlayan ve kızaran ellerinize yulaf lapası sürün.1çay bardağı yulaf ununu 2 çay bardağı suda eriyinceye kadar karıştırıp hafif muhallebi kıvamına gelinceye kadar kısık ateşte pişirin. Soğuyunca cildinize sürüp 3-4 dakika bekletin ve ılık suyla durulayın. Elleriniz yumuşacık olacaktır. El kremi kullanmıyorsanız kış aylarında bu uygulamayı 3 günde bir yapmayı ihmal etmeyin.

Epilasyondan sonra
Epilasyon yaptıktan sonra cildinize yulaf içeren bir krem (veya yulaf lapası) sürün. Yulafın içeriğinde bulunan nişastanın nemlendirici etkisi cilde kadifemsi bir yumuşaklık sağlayacaktır. Yulaf, tüylerin daha geç ve güçsüz çıkmasını sağlıyor.

Çabuk yağlanan saçlara
Yulaf saçlara parlaklık verip güçlendiriyor. Eğer saçlarınız yağlı ise günde iki öğün yulaflı yiyecekler yiyin. Örneğin; kahvaltıda yulaflı müsli, ikindi de yulaflı muhallebi veya kurabiye yiyin. Saçlarınız için15 günlük yulaf kürü uygulayın. Yemek aralarında yulaflı çay için.

İştahsız ve sık hastalanan çocuklar için
Küçük yaramazlar günboyu aşırı enerji harcarlar ama genelde abur cubur ile karınlarını doyururlar. Anneler, özellikle okula giden çocuklarının nasıl beslendiklerini kontrol etmekte zorlanırlar. Besin değerleri çok yüksek olan yulaf, özellikle büyümekte olan enerjik yapılı ve sık hastalanan çocuklar için son derece önemli bir besin. Yulaf, büyüme hormonu olarak bilinen, 'auxina' hormonunun üretimine katkıda bulunuyor. Yulaf, içeriğindeki zengin aminoasitler (protein sentezi için çok gerekli olan maddeler) bitkisel proteinler ve nişasta sayesinde vücuda uzun süreli bir enerji sağlıyor ve vücudun tüm işlevlerinin mükemmel bir şekilde düzenlenmesine yardımcı oluyor. İçeriğindeki kalsiyum ve fosfor ile çocuklardaki kemik oluşumunu hızlandırarak kemik ve dişleri güçlendiriyor. Fosfor ayrıca yağ ve protein metabolizması için de gerekli.

Ve Sirada Guzellik Receteleri

MASKE: Kozmetik ürünleri arasından seçebileceğiniz pek çok bakım maskesi var. Cildinizi derinlemesine temizleyen, nemlendiren ya da cildinizin eksiklerini gideren bir tanesini seçip uygulayabilirsiniz. Dışarıda satılan ürünlerin yerine, evde kendi maskesini yapmak isteyenler için işte öneriler:
Bu maskeleri hazırlamak için malzemeleri bir kase içinde karıştırın ve yüzünüze uygulayıp, on dakika bekletin.
Çikolata Maskesi: (tüm ciltler için) 1/2 fincan kakao, 4 yemek kaşığı krema, 3 tatlı kaşığı süzme peynir, 1/4 fincan bal, 3-4 tatlı kaşığı yulaf ezmesi, 3 tatlı kaşığı olgun avokado.
Sebze Maskesi: (yağlı ciltler için) 1/4 soyulmuş çekirdekleri çıkartılmış domates püresi, 2 tatlı kaşığı yoğurt, 2 tatlı kaşığı aloe jel, 3-4 tatlı kaşığı yulaf ezmesi, 1 tatlı kaşığı rendelenmiş salatalık, 2 rendelenmiş nane yaprağı.
Tutti Frutti: (kuru ya da çatlamış ciltler için) 1 fincan püre haline getirilmiş muz, şeftali, kavun, karpuz, böğürtlen, çilek karışımı, 2 yemek kaşığı krema, 2 tatlı kaşığı süzme peynir, 1 tatlı kaşığı esmer şeker, 1/2 tatlı kaşığı kuru ada çayı, 3-4 tatlı kaşığı yulaf ezmesi.
DURULAYIN: Cildinizde kuruyan maskeyi çıkarmak ustalık ister. Maskeyi kaldırmadan önce cildinizi nemlendirmek için ılık bir bezle hafifçe ovalayın.
NEMLENDİRİN: En iyi nemlendiricinizi parmak uçlarınızı kullanarak yüzünüze uygulayın. Daha sonra göz kreminizi de serçe parmağınızla yavaşça sürün. Bütün bu işlemlerden sonra dışarı çıkmak istiyorsanız; sürdüğünüz kremlerin güneş ışınlarına karşı cildinizi koruma özelliği olmasına dikkat edin.


Gercekten oldukca uzun bir yazi oldu. Umarim isinize yarar. Bu arada bu bilgilerin hepsini internet sitelerinden derledigimi tekrar soylemek isterim.
Arkadaslarin bloglarinda yulaf ezmesi ile yapilan cesit cesit enfes tarifler bulundugunu da belirtmeden gecemeyecegim:)



Hangisi Dogru?

Karpuzun faydalarini ve ne kadar sevdigimi anlattiktan sonra dun coook ilginc bir yazi ile karsilastim. Malesef dalginligima geldiginden yaziyi kopyalamayi unutmusum. Taylan Kumeli'nin bir yaziydi ve karpuzun asla sanildigi gibi masum bir yiyecek olmadigindan bahsediyordu. Asiriya kacilmasi durumunda kilo dahi aldirabilecegi yaziyordu. Inanilmaz kafam karisti ve hemen bir arastirma yaptim. En sonunda da su karari verdim: Eger karpuz normal yenen ogunlerin uzerine cok fazla tuketilirse kilo alma gibi bir soruna yol acabilir ama karpuz bir ogun yerine geciyorsa boyle bir sonuc ile karsilasmak cok zor.
Siz ne dersiniz? Karpuz kilo aldirir mi yoksa gayet tok tutan az kalorili bir yiyecek mi?
Yorumlarinizi bekliyorum.

Saturday, July 28, 2007

AKLINIZDA BULUNSUN....

Sizlere bir internet sitesi onermek istiyorum. Kozmetik malzemelerinizi, parfumlerinizi bu siteden siparis edebilirsiniz. Fiyatlari inceledim. Gercekten cok uygun. Zaten bende tavsiye uzerine bu siteyi kesfettim.
www.strawberrynet.com
Keyifli alisverisler :)

Friday, July 27, 2007

Yaz boyunca en cok yedigim sey: KARPUZ

Bugun cok severek yedigim karpuz hakkinda bir arastirma yaptim ve topladigim bilgileri sizlerle paylasmak istiyorum;

"Karpuz, kansere karşı koruma özelliği olan laykopen maddesi bakımından oldukça zengin bir meyvedir. Kansere yol açan en büyük sebeplerden biri, doku ve organların zararlı maddeler nedeniyle hasar görmesidir. Laykopen maddesi ise antioksidan özelliği sayesinde, serbest radikaller denilen zararlı toksinlerin sağlıklı doku ve organlara bağlanmasını engeller. Laykopen, doku ve organlara bağlanarak zararlı maddelere karşı koruma sağlar. Bu nedenle karpuz, kansere karşı koruma sağlayan en önemli besinlerden biridir
KARPUZUN DİĞER FAYDALARI:

Karpuz besin değeri açısından da oldukça zengin bir meyvedir ve orta boy bir karpuzdan kesilen ince bir dilim 6.4 gram karbonhidrat, bir miktar protein ve yağ ile 26 kalori içerir.Karpuzun içerdiği bol miktardaki potasyumun da insan sağlığı açısından son derece faydalıdir.Potasyum, böbreklerin daha iyi çalışmasını ve böylece böbrekler tarafından vücuttan sodyumun atılmasını hızlandırır. Fazla sodyumun vücuttan atılması sonucunda da kan basıncı dengelenir, kalp işlevleri düzenlenir ve kalp krizi riski azaltılır. Karpuz, yüksek miktarda su içerdiği ve hazmı kolay olan bir meyve olduğu için de sık tuvalete gidilmesini ve buna bağlı olarak vücuttan atık maddelerin daha sık dışarı atılmasını da sağlar

Karpuz nasıl seçilmeli?

Uzmanlar, yağ ve kolestrol içermediğinden ve kalorisi de düşük olduğundan yaz aylarında yapılan diyetlerde özel bir yeri bulunan karpuzun tüketilmesi için olgunlaşmış olmasına özen gösterilmesi gerektiğini bildirdi. Tatlı ve sulu, olgun bir karpuz seçmek için kabuğunun renginin parlak değil, mat olmasına ve tırnağınızla hafifçe kazıdığınızda yeşil kısmının kolayca çıkmasına, toprağa oturan kısmının renginin açık sarı olmasına, beyaz veya yeşil olmamasına dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden uzmanlar, eğer kesmece karpuz alacaksanız içinin renginin parlak kırmızı, çekirdeklerinin de koyu kahverengi veya siyah renkte olmasına dikkat edilmesi gerektigini belirttiler."

PARTI:)

Bugun is cikisi dort kiz kisir partisi verecegiz. Kimbilir belki de yayinlayabilecegim guzel kareler yakalayabilirim....

Wednesday, July 25, 2007

"SECRET" Hakkinda....

Secret adli kitap ile ilgili oyle seyler okumustum ki baska bir ulkede yasamamiza ragmen ne yapip edip buraya gelecek bir arkadasimiz araciligi ile getirtmistim. Buyuk bir merakla okumaya basladim. Oyle bir cirpida okuyup bitirmedim ben. Yazilanlari uygulamaya calismalayim bakalim olacak mi diyerek ozumseye ozumseye ilerledim.
Neyse kitap bitti. Bende bu arada o kitaptan once annemin ozellikle okumami istedigi "Ruhsal Zeka" adli bir kitabi yarim birakmistim sirf "secret" i okumak icin. Nasil bir tesadufse tekrar okumaya basladiktan bir sayfa sonrasinda "secret" adli kitapta yazan seylerin nerdeyse aynisi bu kitapta karsima cikti. 96' yilinda basilan kitabin 129. baskisi idi bendeki. Ustelik hemen o sayfanin altinda da Anthony Robbins'in "Sinirsiz Guc" adli eserinde bu konu ile ilgili daha detayli bilgi edinilebilecegi yaziyordu.
Tamam kitapta Rhonda Byrne' da bunu ilk defa ben soyluyorum demiyor. Ama benim kizdigim madem daha onceden bir cok kitapta bahsedilmis yazilmis cizilmis bu konu neden bu kitap bu kadar meshur edildi...Ozelligi neydi? Iste burada isin icine bence pazarlama gucu giriyor. Oyle bir reklami yapildi ki kitabin ben eminim Turkiye'de bir cok insan plajlarda uzanmis bu kitabi okuyor.
Sizlerde okudugunuz bazi kitaplarda benzeri fikirlere kesin rastlamissinizdir. Elimizdeki kitapta yazanlari irdelemeyip siradan biseyler yaziyormus gibi okuyunca ayni etkiyi yaratmiyor tabi. Oysa hepimiz muthis bir uyarilmislikla "Secret" adli kitabi aldik, okuduk ve muthis bir pazarlama oyununa katkida bulunduk...Yanlis mi yaptik? Ona da herkes kendi karar verir artik:)

UYKUSUZ BIR GECE

Dun gece saat 4 gibi oyle bir gurultu ile uyandim ki... Bagiris, cagiris muthis bir patirti. Oturdugumuz apartmanda bir kari-koca inanilmaz kavga ediyordu. Aslinda adam bagiriyor kadin agliyordu. Bir kac defa da vurdugunu tahmin ediyorum. Emin olamadim ama...Tabi o saatten sonra hem uykum kacti hemde aklima takildi bu olay. Her zaman duyariz, gazetelerde de yazar kadina uygulanan siddet. Ne kadar kotu ne kadar asagilayici bir sey bu. Ustelik duyuyorsun ama yapacak hic birseyin yok iste bu en kotusu. Baska bir memlekette, baska kurallar, kanunlarla yasayinca iyice elin kolun bagli oluyor. Gerci Turkiye'de de durum cok farkli degil. Cunku polisi arasan bile kadin sikayetci olmadiktan sonra kocasindan, hic bir sey olmuyor. Neyse umarim bir daha tanik olmayiz boyle bir olaya.

Tuesday, July 24, 2007

ILK MERHABA

Uzun zamandir cesitli blog yazarlarini takip ediyordum. En sonunda daha fazla dayanamayip bende bir blog olusturmaya basladim.

Belki duzenli yazamayacagim belki de kisa surede gececek bir heves benimki ama ilk adimi attim artik.